Page 45 - 81 ÇALIKUŞU ADIYAMAN SAYI 5 EYLÜL
P. 45

ADIYAMAN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ




















































        rında henüz buharlaşma yokken uzaktan sisi andıran  otun kendiliğinden yetiştiğini bilmeyenler onun yo-
        bu görüntüler pek oluşmuyormuş. Onun için ilkba- lun kenarına bilinçli olarak dikildiğini zannederdi.
        harda buradan uzaklardaki dağlara bakıldığında dahi     Rehberleri, oturdukları kayanın hemen dibindeki
        kayalıkları ve düzlükleri rahat bir şekilde görebiliyor- bayırda bir yer gösterdi. Etrafına göre çukuru andıran
        muşsun. Havalar ısınınca görüş açısı iyice düşüyor ve  bu yere “kemik çukuru” deniliyormuş. Anlatıya göre
        uzaklar sadece bir karartı olarak kalıyor.            çok uzun zamanlar önce zorbalık yapıp milletten ha-
           Yukarıdaki düzlüklerde aşağıya doğru bakmanın  raç alan haramiler bu dağları mesken tutmuş. Ahali
        hazzı  başkaydı.  Vadi  boyunca  kayaları  parçalayarak  bunların korkusundan yaylaya çıkamaz, hayvanlarını
        kıvrıla kıvrıla akan ırmak, aşağıya doğru bakmanın  güdemez ve ürünlerini dahi kaldıramaz hale gelmiş.
        zevkini fazlasıyla veriyor. Irmağın yatağında ırmağı  Haramiler her eve dadanıyormuş.  Ambarlarda ve ki-
        takip eden yol, tarihi köprüleri aşarak uzaklardaki  lerlerde zahire bırakmıyormuş. Hiç kimse korkudan
        yerleşim yerlerine kadar gider. Kim bilir bu yolu tarih  onları şikâyet edemeyince de zorbalıklarını günbegün
        boyunca kaç heybetli kral kullanmıştı. Bu derin vadi  artırmışlar. Ta ki bir gün bir süvari birliği buradan
        kaç kişiye mezar olmuştu. Şu üç sütunlu köprüde kaç  geçene dek. Ahalinin içinde yaşı başı geçkin biri ileri
        damat atın yularından tutarak gelini karşı tarafa ge- atılmış ve durumu birliğin başındaki süvari başına an-
        çirmişti.                                             latmış. Birlik, onları derdest etmek için hazırlıklarını
           Güneydeki uçurumların kenarında başladıkları yol,  yapmış ve takip sonucunda dağın yamacında harami-
        dağın zirvesine doğru devam ediyordu. Rehberleri ta- leri kıstırmış, hepsini derdest etmiş.
        rihi mekânları beş dil ile anlatan çocukların heyecanı    Fakat haramibaşı allem edip kallem edip bir daha
        ile dağın her bir yamacını ayrıntısına kadar anlatıyor- böyle bir şey yapmayacağına dair hem birliği hem de o
        du.  Bir üst düzlüğe vardıklarında nefeslenmek için  güne kadar kan kusturduğu herkesi ikna etmiş. Yüreği
        tekrar durdular. Tüm düzlük sığırkuyruğu çiçekleri ile  yumuşak halk şikâyetinden vazgeçmiş. Haramibaşı ve
        süslenmişti.  Bu ot, ovada da bol miktarda bulunurdu.  taifesi, büyük yeminler ederek bir daha haramilik yap-
        Ortaokul yıllarında ilçeye giderken istikamet boyunca  mayacaklarına söz vermiş.
        yolun her iki tarafında sığırkuyruğu boy verirdi. Bu      O güne kadar buna benzer çok fazla olay gören sü-
                                                                                                            45
   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50