15 Temmuz gecesi umutlarımıza, hayallerimize, özgürlüğümüze pranga vurulmak istendi. Elleri silahlı, karanlık adamlar; her gün gelip geçtiğimiz caddeleri, köprüleri kesmiş; namlularını kendi milletine doğrultarak milletin tankı, uçağı ve silahıyla milletin meclisine bomba yağdırmışlardır. Ancak Kurtuluş Savaşı'nda Nene Hatun'u, Maraşlı Sütçü İmam'ı çıkaran bu toprağın evlatları zalimlere karşı istiklali ve istikbali için direnmiş ve bütün dünya, bir milletin yurduna nasıl sahip çıktığına o gece bir kere daha şahit olmuştur.

15 Temmuz gecesi bu büyük destanı yazan kahramanlar göstermiştir ki istikbâl, Anadolu bozkırlarında Ömer HALİSDEMİR gibi şeref timsali askerler yetiştiren babalarındır! İstikbâl, 'bir bacak nedir ki, vatan için feda olsun' diyen gazilerimizindir. İstikbâl, bir yıllık hasadını, çocuklarının rızkını ülkesi için gözünü kırpmadan ateşe veren çiftçilerindir. İstikbâl, Abdullah Tayyip OLÇOK gibi henüz 17 yaşında körpe bir fidanken babasıyla beraber şahadete yürüyen asil gençlerindir. İstikbâl, ellerinde bayrakları, dillerinde duaları, yüreklerinde imanlarıyla tankların karşısında set kuran kadınlarındır. İstikbâl, 29 gün boyunca vatan için, iradesi için, bağımsızlığı ve geleceği için nöbet tutan tüm Türkiye'nindir.

Evet... 15 Temmuz 2016 tarihi; "Çanakkale ruhu"nun ve "millet şuuru"nun tekrar canlandığı bir milattır. Bizlere düşen görev, bu ruhu diri tutmak; 15 Temmuz gecesi bu vatan için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizi unutturmamaktır.

        Şanlı direnişimizin yıldönümünde, 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili ihanet çetesini bir kez daha lanetliyor; demokrasiye karşı yapılan darbeye direnerek Türkiye'nin kaderini değiştiren aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de minnetle anıyorum. 

Ahmet Alagöz

İl Milli Eğitim Müdürü